Rehberlik Servisi

16.05.2021 163

Rehberlik Servisi Nedir?

Rehberlik; bireyi tanımak, onu kendisine tanıtmak, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, ilgi ve yeteneklerini geliştirmesi, çevresine sağlıklı ve dengeli bir uyum sağlaması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için, ilgili kişilerce yürütülen hizmetlerdir.

Okulumuzda, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri, insan hak ve sorumlulukları ile ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış temeline oturtulmuştur. Bilimsel ilke ve yöntemlerle öğrenciyi bir bütün olarak her yönü ile tanımaya çalışıp, bireye yönelik hizmetler verilmektedir. Çalışmalarımızda başarılı sonuçlar almamızın nedeni, öğrenci ile ilgili tüm okul çalışanlarının aynı anlayış ve işbirliği içinde hareket etmeleridir.

Rehberlik çalışmalarımızda "Öğrenci Odaklı" bir anlayış benimsenmektedir. Öğrenci sürekli değişmekte ve gelişmektedir. Öğrencinin kendine özgü yeteneklerini ilgi ve ihtiyaçlarına göre, sosyal, duygusal ve akademik yönden geliştirebilmesi için aileler, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle çalışmalar sürdürülmektedir. Rehberlik hizmetleri yoluyla öğrencinin kendi kişiliğini daha iyi tanıması, olumlu ve güçlü yönlerini görmesi ve geliştirmesi, yaşam boyu karşılaşacağı problemlere çözüm yolları bulma yetisi kazanması ve kendi kendine yeterli hale gelmesine olanak sağlanır.

Öğrencilerimizin normal gelişim süreci içerisinde karşılaşabilecekleri güçlükleri sorun haline gelmeden çözümlemelerine yardımcı olmayı amaçlayan ve bu doğrultuda çalışmalarını yürüten merkezimizin hedefleri:

Öğrencilerimizin,
· Kendilerini tanıyan, sağlıklı kararlar alabilen;
· Karşılaştığı sorunlara uygun çözüm yolları bulabilen, kendisi için uygun seçimler yaparak, gerçekçi kararlar alabilen;
· Var olan tüm ilgi ve yeteneklerini en üst düzeyde kullanabilen, programlı çalışmanın önemini kavramış;
· Hayata olumlu bakabilen, hoşgörü ve saygıyı ön planda tutan;
· İnsanlarla etkili iletişim kurabilen, insan ilişkilerine değer veren;
· Her bireyin değerli olduğuna inanarak, bireysel farklara önem veren, onların duygularını anlamaya çalışan;
· Mutlu, sağlıklı ve üretken bireyler olarak topluma kazandırılmasına yardımcı olmaktır.

Bu amaçlar doğrultusunda Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi çalışmalarını eğitsel, kişisel ve mesleki alanda yürütür. Bu çalışmalar öğrenciyi tanıma, izleme, destekleme ve yönlendirme şeklinde yapılmaktadır.

ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİSİNDE ÖNERİLERİMİZ

* Anne ve babalar olarak çocuğunuzla ilişki kurarken öncelikle çocuğunuzun "bir insan" olduğunu, "değerli" olduğunu, "sevgi ve saygıyı hak ettiğini" düşününüz. Çocuğunuzla "sevgi ve saygıya dayalı" bir iletişim kurunuz.

* Çocuğunuz, diğer insanlardan farklı bir bireydir ve kendine özgü bir bütünlüğü vardır. Onun bu bütünlüğüne zarar vermeden, yaşam felsefesini oluşturmasında ve kendi kararlarının sorumluluğunu taşıma gücünü kazanmasında destek olunuz.

* Çocuğunuzun yetenekli olduğu alanları destekleyiniz ve öne çıkarınız.

* Çocuğunuza, gelişimine uygun sorumluluklar veriniz. Bu çocuğunuzun olgunlaşıp, kendine güven duymasını sağlayacaktır.

* Çocuğunuzun hatalarını görmek yerine, olumlu yaptığı işleri ön plana çıkarmayı ilke edininiz.

* Çocuğunuzu tanıyınız. İçinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerini öğreniniz ve bu özelliklerin çocuğunuzda nasıl yansıdığına dikkat ediniz. Bu şekilde çocuğunuzun duygu, düşünce ve davranışlarının nedenlerini daha iyi anlayabilir ve onunla sağlıklı bir iletişim kurma yolunda ilk adımı atmış olursunuz.

* Çocuğunuzu dinleyiniz. İsteklerinin nedenlerini anlamaya çalışınız. Ona zaman ayırınız.

* Çocuğunuza neyin doğru, neyin yanlış olduğunu öğretirken dengeli, kararlı ve tutarlı olmaya çalışınız. Onun zaman zaman hata yapabileceğini ve doğruya ulaşmanın bir yolunun da hata yapmaktan geçtiğini unutmayınız.

* Çocuğunuza güveniniz. Bunun için önce kendinize, daha sonra da çocuğunuza güvenmeyi deneyiniz.

* Çocuğunuzun kendisi ile barışık, kendi kararlarını verebilen, mutlu ve sağlıklı bir birey olmasını istiyorsanız, öncelikle siz bu konuda ona model olmaya çalışınız. Unutmayınız ki çocuk dinlediğini değil, yaşadığını öğrenir.

* Sonuç olarak, dengeli ve sağlıklı bir gencin yetişmesinde siz velilerimizin önemli bir rolü olduğunu unutmayınız. Bu nedenle çocuğunuzun gelişimini izlemek için sürekli okul ile işbirliği içinde bulununuz.

Sizlere yardım için her an hazır olduğumuzu unutmayınız. 

 

DERS ÇALIŞMADA SORUMLULUK

Arkadaşlar bilir misiniz? Bir ağaca kaç şekilde çıkılır? 

 Bir ağaca çıkmanın iki yolu vardır. 

1.       Yol : Ağaca merdiveni dayarsınız ve çıkarsınız

2.       Yol :Geçersiniz bir fidanın üzerine oturursunuz, onun ağaç olmasını beklersiniz. Eğer havalar güzel gider, yeterince yağmur yağar, güneş açarsa, keçiler koyunlar gelip ağacınızın yapraklarını yemezlerse, haşereler ağacınızın köklerine dokunmazlarsa o ağaç büyür ve sizde o ağacın üzerine çıkmış olursunuz. Eğer siz de ders çalışmaya başlamak için havaların yeterince iyi olmasını beklerseniz, o gün televizyonda hiç film olmamasını beklerseniz daha çok beklersiniz.

 Bir gün anne-babanız duymak istemediğiniz bir söz söyledi diye, bir gün hocanızla aranızda istenmeyen bir diyalog geçti diye, bir başka gün teklif ettiğiniz kız sizi reddetti diye yada canınız sıkkın diye, bir başka gün kötü hava içinizi kararttı diye, bir diğer gün arkadaşlar bir yere gitmeyi teklif etti diye....vesaire vesaire. Bu listeyi sayfalarca uzatmak mümkün. Eğer çalışmaya başlamak için dış koşullara bakarsanız hiçbir zaman başlayamazsınız. İçten denetimli olacaksınız.

 Çalışmaya başlamak için yalnızca,

?Gerçekten İsteyin? 

 Diyelim ki isteğinizi de bir yerlerden temin ettiniz ve çalışmaya başladınız. Her şey bu kadar mı? Hayır. Asıl mesele bundan sonra. Bin bir zorlukla başladığınız çalışmayı sürdürmek daha zor. Kendimden de biliyorum ki; çalışmaya başladıktan bir süre sonra zihniniz dağılacak ve  derse ara vereceksiniz. Peki bunun sebepleri nelerdir?

 İÇ SEBEPLER:

 1- İç sebeplerden ilki hayal kurmaktır.

Çalışmayı engelleyen ve dikkati dağıtan en önemli etkenlerden biridir. Çalışmaya başladığınızda hayalleriniz sizi sarıyor ve çalışmanıza engel oluyorsa ki oluyordur, size iki yol önereceğim.  

 A)   Size o anda başarıdan ve gelecekteki mutluluğunuzdan daha cazip gelerek çalışmanızı engelleyen hayalinizi kendinize ödül olarak saklayın. ?Çalışmam gereken  bu bölümü bitirince tam 10 dakika hayal kuracağım.? Deyin ve çalışmanıza devam edin. Disiplinli bir öğrenci iseniz bir taşla iki kuş vuracak hem dersinizi çalışacak hem de hiçbir işinizi aksatmadan hayalinizi kuracaksınız.  

 B) Ancak hayali erteleyip sonraya bırakmak o kadar kolay değildir. Eğer kurduğunuz hayali erteleyemiyorsanız hayal dünyasına dalın onu bitirin ve sonra derse dönün. Ancak hayal dünyasının renkli cazibesinden dönüp derse devam etmek de çok zordur. Baktınız ki daldığınız hayalden bir türlü çıkamıyorsunuz, masadan kalkın biraz dolaşın, zihninizi ve havanızı değiştirin. 

 

2-  Dikkati dağıtan ve zihnini başka şeylerle meşgul eden ikinci sebep dersle ve gelecekle ilgili endişelere kapılmaktır. ?Bu derste başarılı olabilecek miyim? ?Ya başaramazsam annemin babamın yüzüne nasıl bakarım? ?Arkadaşım benden çok çalıştı, ben hazırlanamadım? ?Bu iş galiba olmayacak...? ?Çok konu var ama zamanım yok yetişmeyecek, mahvoldum, ben hapı yuttum.? Hayatınızın belli dönemlerinde bu ve buna benzer düşünceler sizinde zihninizi meşgul etmiş ve sizi endişelendirmiştir. Siz bunlardan nasıl kurtuldunuz yada kendinizi kurtarıp da başarılı oldunuz mu, bunu bilmem. Ancak ben bundan sonra karşılaşınca kullanasınız diye size bir yol sunacağım. Kendinize şu soruları sorun:

 ?Bu düşünceler benim çalışmamı kolaylaştırıyor mu???Bu düşünceler amacıma hizmet ediyor mu??Bu düşünceler bana yardımcı olacak mı??

Bu sorulara verdiğiniz cevaplar eminim ki HAYIR olacaktır. Göreceksiniz bu endişelerden uzaklaşıp derse dönmeniz ne kadar kolay olacak.

 

DIŞ SEBEPLER:

Dikkati dağıtan ve zihni başka şeylerle meşgul eden iç sebeplerin haricinde ama onlardan bağımsız olmayan bir de dış sebepler vardır ki, verimli bir çalışma için odanızı bunlardan arındırmalısınız. Nedir bunlar? derseniz onlar şunlardır:

 

1-POSTERLER: Zihin dağıtma ordusunun en önemli askerlerindendir. Çalışma masanızın tam karşısına tuttuğunuz takımın posterini asmışsınız. Tam kendinizi kaptırmış ders çalışırken birden gözünüz postere kaydı. ?Bu haftaki maç çok önemli. Ya bu maçı kazanamazsak. Peşimizdeki tamının nefesi zaten ensemizde. En önemli golcümüzün sakatlığı vardı. Acaba iyileşti mi? Ya oynayamazsa! Bu maçı almamız imkansızlaşır.?  Ne oldu hayal dünyasına daldınız. Üstelikte endişeli bir hayal. Peki ya ders ne oldu. Geri dönüp de ders çalışabilir misiniz?  

 

2-YATARAK ÇALIŞMAK: Ya da uyumak için zemin hazırlamak. Ne kadar iyi niyetle olursa olsun ?ders kitabını eline alıp şöyle uzanarak? çalışmak istemenin tek sonucu vardır. Uykuya dalmak ya da çalışamayacak kadar gevşeyip mayışmak.

Yan gelip yatarak ders çalışırsanız, başarıda sizin için yan gelip yatacaktır. Sizin istediğiniz sonuç da bu ise sorun yok. Ama değilse çalışma pozisyonunuzu bir kez daha gözden geçirmenizi öneririm. Not almak, önemli yerlerin altını çizmek gibi ders çalışmanın gereklerini yatarak da yapabiliyorsanız siz bilirsiniz. Ama iyisi mi, siz siz olun yatağı veya kanepeyi sadece asıl fonksiyonları için kullanın. 

3- MÜZİK DİNLEYEREK ÇALIŞMAK: Bilimsel araştırmalara göre beyin, aynı anda bir çok uyaranı alabilir. Ancak dikkatini sadece bir tek noktaya odaklayabilir. Bu sebeple insanın hem müzik dinlemesi hem de ders çalışması mümkün değildir. İnsan  ya müzik dinler ya da ders çalışır. Üstelik işin bir başka yönü var. Ders çalışmaya çalışırken müzik dinlemek, zevkle müzik dinlemenizi engeller. Bir çok kişi ?ben ders çalışmaya başlayınca müziği duymuyorum?  der. O zaman hiç açmayın ki müziği; geri planda kalan müzik sizde gerginlik ve yorgunluk yaratmasın. Çalışma veriminizi düşürmesin. Bütün bunlardan dolayı; ya müzik dinlemeye ya da ders çalışmaya karar verin, birini yapın. ?Eli işte  gözü oynaşta? ?Bir koltuğa iki karpuz sığdırmak? müzik dinleyerek ders çalışmaya çalışanları çok iyi anlatıyor. Sadık bir sevgili olun ve ders zamanı dersten başka hiçbir şeyi ?görmesin gözünüz, duymasın kulağınız.? Siz en iyisi müzik dinlemeyi de ödül olarak kullanın . 

4- TELEVİZYON:  Müzik dinleyerek ders çalışılmadığı gibi hem ders çalışmak hem de televizyona kulak kabartmak mümkün değil. Televizyon ders çalışırken engel yaratan ve zaman kaybına neden olanların başında gelir. Televizyonun olduğu odaya girene kadar ya da düğmesine basana kadar kontrol sizdedir. O odaya girdiğiniz yada düğmesine bastığınız anda bütün kontroller otomatik olarak televizyona geçer. Artık onun kapsama alanı içindesinizdir. Ekrandaki yakışıklı bir erkeğin, güzel ve çekici kadının yada olayın akışındaki heyecanın kontrolünden çıkmanız artık mümkün değildir 

5- TELEFON:  Soru sormak, bir şey danışmak ve sohbet etmek için bir arkadaşınızı aradığınızda ya da onlardan biri sizi aradığında zamanın nasıl geçtiğini anlayamaz, dersten kopar gidersiniz. Telefon konuşmalarınızı dinlenme aralarınıza erteleyin. Hem sizin için ödül olmuş olur. Şahsen ben günümüzün ekonomik şartlarında faturaları göz önüne getirecek hiç kimsenin bu gaflete düşeceğini sanmıyorum. Ama yine de insanız işimize belli olmaz. Başarılı olmak istiyorsanız çalışma sırasında televizyondan uzak olun. Bunların ikisi azılı birer düşmandır. İkisi bir arada duramaz. Biri mutlaka diğerini yok eder. Müziği ödül olarak kullanabilirsiniz. Ancak televizyonu asla.

 

REHBERLİK SERVİSİNE İHTİYACINIZ OLDUĞUNU NASIL ANLAYACAKSINIZ?

 

  • §Yaşamım nereye doğru gidiyor diye endişeleniyorsanız,
  • §Kimseye anlatamadığınız fakat birileriyle paylaşmak gerekliliği hissettiğiniz duygu ve düşünceleriniz olduğuna inanıyorsanız,
  • §Nasıl ders çalışacağınızı bilemiyorsanız,
  • §Kendinizi daha iyi tanımak istiyorsanız,
  • §Ödevlerinizi yapıp, derslerinize çalıştığınız halde, başarısız olduğunuzu düşünüyorsanız,
  • §Daha önceki yıllarda başarılı biri olmama rağmen şu an derslerde zorluk çekiyorum diyorsanız,
  • §Kendinize özgü mesleki bir alan seçmek ve hedeflerinizi belirlemek istiyorsanız,
  • §Hayatınızda bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız,
  • §İnsanlarla daha etkili iletişim kurmak ve duygularınızı etkili şekilde ifade etmek istiyorsanız,
  • §Çoğu zaman moraliniz bozuk ise ve kendinizi üzgün hissediyorsanız,
  • §Bugünlerde aşırı derecede stresli ve kaygılıyım diyorsanız,
  • §Bulunduğunuz ortama hala uyum sağlayamadığınızı düşünüyorsanız,

 

Bu ve buna benzer duygu ve düşünceler içinde iseniz, okul rehberlik servisimize başvurabilirsiniz